"murat başaran" ile Etiketlenen Konular

Murat Başaran Geçmişe döndüm… Yaşayıp –veya yaşadığımı zannedip- “hatıralar” bodrumuna kaldırdığım günlere ve o günlerin geçtiği mekanlara… İzbe sokaklar, ağır akşamüstleri, yorgun rüzgarlar… Tozlanmış, solmuş, sessiz ve iğreti… Yaşanmış günler ve mekanlar… *** İşte saklambaç oyunlarında bulutları bile çınlattığımız sokak… Mavi gökyüzünün altında, güneşin sıcaklığında, çığlık çığlığa koşturduğumuz… Ana kucağım; çocukluk sokağım… Ama şimdi boş… Şimdi karanlık… Şimdi kaskatı… *** İşte lise… Şairdim ve şairdik… Gençtik… Her...
Uzak Murat Başaran Çok uzaktayım şimdi... Oyun bitti. O telaşlı ve heyecanlı kalabalık... Sonra sahnedeki macera... Bitti... Salon boşaldı. Işıklar söndü. Herkes gitti. Ben buradayım. Ve burası çok uzak... *** Elimde bilet... Yanlış yer için... Yanlış zamanda... Gecenin dipsiz kuyusunda. İstasyonun yapayalnızı... Yarın sabaha kadar soğuğun ve ıssızlığın... Gün...
"Ol" Dediği Zaman Murat Başaran “Zavallı bir çocuk gibi kalmıştı ortada… Sanki güvenle tuttuğu el usulca kayıp gitmişti avucundan… Bir anda bu büyük ve kalabalık meydanda sahipsiz hissetti kendisini… Çocuk gibi ağlamalıydı hıçkıra hıçkıra… Beyninin zarlarını yırtarcasına, sesi kısılırcasına, bütün hücreleriyle… Kundaktaki bebeğin muhtaçlığı ve masumiyetiyle… Ağlamalıydı… Ama… Bebek değildi… Çocuk değildi… Ve ama daha muhtaç… Ve ama daha masumdu… ••• Bu ızdıraba, ağlayamıyor oluşu eklendi...
Açık Kapı Murat BAŞARAN İnsanı değerli kılan, Allah’ın ona değer vermesinden başka bir şey olamaz... Bir cihaz olarak düşünülürse akıllara ziyan mükemmelliği değildir “değer”li oluşunun sebebi... Temiz bir zemin üzerinde diz çöküp ellerini kaldırdığın zaman, arada hiçbir perde olmaksızın “huzur”a çıkmış olursun. Hiçbir sınavdan geçmeden... Hiçbir başarı şartı olmadan... Aracısız. Randevusuz. *** İltica edilecek en yüksek makam... Ve camiler... Kapıları yirmi...
Murat BAŞARAN Yavuz Selim’i hayal edin… Sarayburnu’nda bir bankta… Haliç’e doğru bakıyor… Vapurları seyrediyor birbiri üstüne yanaşan… Martıları sonra… Çığlık çığlık martıları… Karşıda Karaköy Limanı’nda devasa gemiler, modern seyyahları İstanbul’a getirmiş… Arabalı vapur geçiyor o sıra, balık tutuyor üç beş kişi kıyıda… Denize doğru park etmiş arabaların camları buğulu… Arkada sahil yolu trafiğinin uğultusu… Yavuz Selim’i düşünün… Xxx Kanuni’yi...
Sayfa başına git