Açık kapı

Açık kapı
11 Temmuz 2009 tarihinde eklendi, 2.117 kez okundu.

Açık Kapı
Murat BAŞARAN

İnsanı değerli kılan, Allah’ın ona değer vermesinden başka bir şey olamaz…
Bir cihaz olarak düşünülürse akıllara ziyan mükemmelliği değildir “değer”li oluşunun sebebi…
Temiz bir zemin üzerinde diz çöküp ellerini kaldırdığın zaman, arada hiçbir perde olmaksızın “huzur”a çıkmış olursun.
Hiçbir sınavdan geçmeden…
Hiçbir başarı şartı olmadan…
Aracısız.
Randevusuz.
***
İltica edilecek en yüksek makam…
Ve camiler… Kapıları yirmi dört saat açık… (Şimdilerde resmi daire gibi namaz vakitlerinde açılması, hırsızlık korkusu vs. gibi arızalar, topluma aittir…)
Yaşlılara, ön saflar layık görülür hürmeten; hepsi o…
İşçiler için ayrı bir bölüm, zenciler için bodrum katı, beceriksizler için ön eleme, makam sahibi olmayanlar için arka taraflar veya fakirler için ayrı bir organizasyon yoktur…
***
“Enbiyanın Seyyidini bile alan” dünyada, kapılar yüzünüze çarpılır ya bazen…
Renginiz tutmaz mesela…
Torpiliniz yetersizdir.
Tipiniz tuhaf…
Veya yaratılıştan, omuz atacak cesarete, amuda kalkacak performansa, anahtar deliğinden sızacak omurgasızlığa sahip değilsinizdir.
Ve veya sistem için hazım problemi teşkil ediyorsunuzdur.
İnsan üzülür.
İşte o zaman teselligâhtır Yaradan’ın kapısı.
***
Mevlâna’nın tarif ettiği hani… “Gel” diye çağırdığı…
***
Benim Sevgili Peygamberim “Ümmetim…” diye Miraç’ta bile yalvarırken Allah’a, belki en çok da kusurlu, hatalı, zavallı olanları düşünüyordu. Yani hepimizi… Bir kısmımızı değil.
***
Hal böyleyken insan kendini tarif etmeye kalktığında elbette en önemli ve şerefli sıfatı kulluğudur.
O’nun kulu…
Sevgilisinin ümmeti…
***
Sülalede vezir, paşa, ağa yok…
Han, hamam, kat, yat, hak getire…
Olsun…
Kimi zaman ay sonu bile zor gelir…
Velâkin…
Kapanan kapı burnunu ve kalbini acıttığı zaman…
Sakla gözyaşını seher vakti için… Bir açık kapı herkes için her zaman var…
Allah’ın kulu olduğunu hatırla yeter…

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git