"gül" ile Etiketlenen Konular

Daha önce de gül reçeli yapmıştım .Bu yöntemle daha güzel oldu sanki..:)   Malzemeler: 15 adet reçellik gül 5 su bardağı şeker 4 su bardağı su 1 adet limon   Yapılışı: Güllerin sap kısımlarını  yapraklarından tutam tutam  ayırırken beyaz kısımlarını toplu olarak makasla kesin.Yaprakları bir süzgeçin içine alarak yıkayın.Suyu tencereye alın. Kaynamaya başlayınca yaprakları içerisine atın ve 10 dk kısık...
............................ ...O'nun üstünlüklerini ve güzelliklerini tanıtmaya çalışan kimse; Ben, gerek ondan önce, gerek ondan sonra, onun gibi birisini görmedim, demek suretiyle, O'nu tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi. Allah'ın salat (dua, Peygamberimize (sav) yapılan dua, istiğfar, rahmet, namaz) ve selamı O'nun üzerine olsun." .......................... "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem çok yakışıklı...
............................... Sevgili arkadaşım tuğba beni mimlemiş işte cevaplarım. Sevdiğim 5 koku 1.Yağmurdan sonra toprak kokusu.............. .................................................................. 2.   Deniz kokusu ................................................................. 3.Kasımpatı çiçeğinin kokusu ................................................................................. 4. Mersin kokusu ................ ........................................................ 5 . gül kokusu. Yağmurun ardından.............
Aşk Rabbim, Rabbim, bu işin bildim neymiş Türkçesi; Senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi... Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... Ateş İçimde bir fırın var, ateşi yakan ateş, O ne alev deryası, çiçek bahçesine eş. Petek Oluş sırrı, o nurdan...
Seni bildim bileli, ey balçık dünya, başıma nice belâlar geldi, nice mihnet, nice dert. Seni sırf belâdan ibaret gördüm, seni sırf mihnetten, dertten ibaret. İsa'nın yurdu değilsin sen, yayıldığı yersin eşeklerin. Nerden tanıdım seni bilmem ki, nerden parçası oldum bu yerin, Bana vermedin bir yudum tatlı su, sofranı yaydın yayalı. Elimi ayağımı bağladın gitti, elimin ayağımın farkına varalı. Bırak da bir ağaç gibi yerin altından...
İnsanlar, kırmızı güllere koşarlarken ayakları altında ezilen kır çiçeklerini farketmezler.... Mutluluğun kapısı, bin bir marifetle ona anahtar uydurmaya çalışana değil de, lâyık olana açılır. Bazısı dünyayı kucaklamış mutluluğa sahip olmak için hırslanırken, bazısı da bir dertlinin derdine eğilir ya da bir yetimi sevindirir de, mutluluk, onu kucağına alır... Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır...
Sayfa başına git