"savaş" ile Etiketlenen Konular

Cennete alımlar başladı.. Dün.. Bütün mazlumlar son fotografı çektirmek için toplandı gülümseyin ölüyoruz ifadesi kendini gösterdi. Dün.. Bir anne odalardan çağırdı çocuklarını birisini dizine diğerini kalbine yasladı. Allah Gazze'nin çocuklarını yavaş yavaş cennete topluyor! Perdeler kapandı. Babalar evlerinden kaç cenaze çıkarın hesabıyla cennet muhasebesinde. Dün.. Gençler eski...
İnegöl yolu üzerinde şehre 28 km uzaklıkta kestele e bağlı baba sultan köyü içerisinde bulunan Geyikli baba külliyesi hem manevi havası hem doğa güzellikleri itibariyle görülmeye değer .. Geyikli Baba, Osmanlı’nın kuruluş yıllarında Azerbeycan’dan yola çıkıp Anadolu’ya gelen bir derviştir. Bursa’nın kuruluş yıllarında bir geyik sırtında dev bir kılıçla savaşa katıldığı...
Ey bütün kötülüklerden, maddi ve manevi bütün ayıplardan münezzeh, pak ve temiz olan Kuddüs! ve ey necis ve kirli şeylerden ve noksan sıfatlardan müberra olan Tahir! (bizi de bütün kötülüklerden muhafaza eyle) Umum mahlukatından O’na sözleriyle denk gelecek kimse yoktur. (hüküm ancak O’nundur.) Ya İlahena! düşmanlarımızın bize galebe etmesinden ve...
SÜRÜP GELEN ÇAĞLARDAN Yeryüzü bana mescit kılındı Ant verdim toprak şahit tutuldu Her sabah her öğle her akşam İkindiyle yıkanarak yatsıyla donanarak Seslerden bir sesle fırınlanıp Sulardan polatlanan benim. Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini. Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde acı Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde. Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde Bir yabancı...
İslâmî literatürde savaşın haram kabul edildiği dört kutsal ay. Câhiliye devri Arapları, kamerî esasa göre tesbit ettikleri yılın on iki ayını Safer, rebiyülevvel, Rebîülâhir, cemaziyülevvel, Cemâziyelâhir, şaban, ramazan, şevvalden oluşan "olağan aylar" (eşhürün i'tiyâdiyye) ve zilkade, zilhicce, muharrem, recebden oluşan "dört haram ay" (eşhürün erbaatün hurum) şeklinde ikiye ayırıyorlardı....
Vazgeçtim çocuk olmaktan, çocukça yaşamaktan, hayatın karşısında çocukça durmaktan. Vazgeçtim hiç olmamış, hiç olamamış bilyelerimden, bisikletimden, kalemim, defterimden. Kitapların olsun istemiyorum artık, aklımdan çıkardım bulutlarla oynaşan uçurtmayı. İstemiyorum başımı her koyuşumda diken olup batacak yastıkları, düş kurmaktan başka bir işe yaramayan yumuşak yatakları, giymeye heyecanlandığımız bayramlık ayakkabıları; ha unutmadan, bir de...
Sayfa başına git