Skhizein

13 dakika süren film, Jeremy Clapin adında bir Fransız tarafından 2008 yılında yapılmış ve birçok ödül almış. Adı: “Skhizein”

Neyse, biz filme geçelim. Konusu, 150 tonluk bir meteorun çarpması sonucu kendisinden uzaklaşan bir adamın iç muhasebeleri… Sözlerdeki derinlik ve yaşanan olaylar, insanı tefekküre zorlayacak cinsten.

Zarar gören sadece bir insan ve bir tv anteni

Filmdeki karakter Henry, kaldığı apartman dairesinde günlük işleriyle uğraşırken birden bir ses duyar ve pencereye yönelir. Bulunduğu tarafa doğru bir meteorun gelmekte olduğunu görür ve o anda meteor kendisine çarpar. Ancak ilginçtir ki bu meteor sadece ona ve karşı apartmandaki antene zarar verir. Adam, kendisinden tam 91 santimetre uzaklaşır, anten ise eğilir. İlginç olan bir diğer nokta da, adam önce antenin eğildiğini fark eder, sonra kendi halinin farkına varır.

Henry, soluğu psikologda alır. Bu da garip bir durum! Sorunun kendi ruh hali ile ilgili olduğunu düşünür. Psikoloğun ‘’Yine de gerçek bir hasar yok, değil mi?’’ sözlerini duyunca, onun kendisine yardım edemeyeceğine hükmeder ve bir daha oraya gitmez, problemini kendisi çözmeye çalışır. (burada psikoloğun, insanın kendinden uzaklaşmasını bir kayıp olarak görmediği vurgulanıyor belki de.)

Henry ilk başta korksa da kısa zamanda kendini toparlar. Soğukkanlı bir şekilde mevcut durumuna uyum sağlamaya çalışır. Evinde bazı çizimler yaparak ev hayatını kolaylaştırır. İş yerinde de aynı şeyi yapar ama beceremez. İnsanların şaşkın bakışlarına maruz kalmaktan kurtulamaz.

Kendini düzeltme çabası

Onu bu hale getiren meteorları  incelemeye başlar. Kitaplar karıştırır ve bir teleskopla gökyüzünü  incelemeye koyulur. Bu inceleme sonucunda bir meteorun tekrar dünyaya gelmekte olduğunu müşahede eder. Kendisini düzeltebilecek tek şeyin, kendisini bu hale getiren şey olacağı düşüncesiyle meteorun gittiği noktaya doğru hareket eder. Ve meteor tekrar ona çarpar. Lakin umduğunun aksine, düzeleceği yerde kendinden daha da uzaklaşır. 91 santimetreye ilave olarak 75 santimetre de aşağı doğru kayar.

Uzakta olan ailesine durumu belli etmemeye çalışır. Fakat her ne kadar istemese de ailesinden uzaklaşır. Ancak olayın kahramanı artık yerinden memnundur.

Bilinmesi gereken nokta

Kahramanın, son olarak söylediği şeyler de çok düşündürücü: “Yüz insandan birine vurduğunu söylüyorlar. Bir kişi, aynen öyle… Tesadüfi. Tüm söyledikleri bu. Ne kadar çılgın olduğunu sana söylemezler; onu kaybettiğini, kendi başına kaldığını… Zihninin dışında. Böylece biraz daha fazla biraz daha az bilinmesi gereken nokta nedir? Kaç santimetre kaydığını bilmek. Şu an emin olduğum tek şey, durduğum yer artık sıkıntı vermiyor. Artık değil… Buradayım! Buraya! Hayır, oraya değil! Buraya… Hey! Buradayım!..”

Dünyabizim.com dan alıntıdır..