"anne" ile Etiketlenen Konular

İnsan, kendine ne söylendiğini unutur, fakat bu söz karşısnda ne hissettiğini asla unutmazmış.  Bu sözün doğruluğunu kritik ettiğimizde gerçekten de kızdığımız şeylerin ya da sevindiğimiz durumlardaki ruh halimizin bize hissettirilen şeyler ile doğrudan bağlantılı olduğunu görüyoruz. Hissettiklerimizi unutmuyoruz. Yaşamımızı yönlendieceğimiz, hangi doğrultuya çevireceğimiz ve hangi istikamette ilerleyeceğimiz yönünde aldığımız kararlarımızda bile...
Ebu Hüreyre r.a. anlatıyor: “Bir adam Allah Rasulü s.a.v.’e gelerek; – Ey Allah’ın Rasulü, kendisine iyi davranma ve haklarını koruma hususunda en öncelikli kişi kimdir, diye sordu. Allah Rasulü s.a.v.: – Annendir, buyurdu.   Ben; – Sonra kim, diye sordum. – Annendir, buyurdu. – Sonra kim, diye sordum, üç defa ‘Annendir’ buyurdu. Ondan sonra kim gelir, diye sorunca: –...
"Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer" (Tevfik Fikret) Mîrim, bilir misin, kadın bizim an'anemizde beyaz bir çiçek gibidir, mavi bir ışık gibi; hani el değince bozulan ve gölge düşünce küsen... Lekesi olmaz kadının ve asla leke kondurulmaz. Böyle kavl ü karar kılınmış ezelden mîrim, böyle yazılmış alnımıza emanet kaderleri. ...
Müslüman, annesinin kıymetini her gün bilir Annelerin kıymeti bir günde anlaşılamaz. Tek günlük hatırlamalar gönül almaktan öte bir anlam ifade etmez. Hayatının bütününde anne ve babasına nezaket gösteren bir insan, her gününü ihya etmiş demektir. Dinimiz, her günün anneler günü olmasını ister....
........................................................................................ Sabiha Paktuna Keskin in ezber bozan bu yazısını mutlaka okuyun derim..Bebekleri kitaplarla tanıştırmak için acele etmeyin.. "Çocuğumun zeki olmasını istemiyorum." diyen yoktur. Tam tersine, "O da olsun, bu da olsun ama en önemlisi çocuğum zeki olsun." benzeri duygu ve düşünceler, bazen hamilelikle birlikte bazen çok daha önceleri ...
Yavuz Bahadıroğlu nun bu güzel yazısını sizlerle paylaşmak istedim.Umarım faydalı olur. Osmanlıların aile hayatını inceleyen bir yabancı müellif şöyle bir hüküm veriyor: “Osmanlılar, çocuklarını öğüt vererek değil, örnek olarak yetiştiriyorlar.” İşin “püf noktası” galiba burası: Çocuklarımıza hâlâ bol bol öğüt veriyoruz, ama örnek olamıyoruz. Yani “arıza” çocuklardan çok ana-babalarda: Bizde! Çocuklarımız “eylem”den beslenmeyen “söylem”lerimizi...
......................................................................... Tibbi Etkileri ve Kullanımı •Öksürüğü hafifletir, göğsü yumuşatır ve balgamı söktürür. • Bronşiti ve boğaz ağrılarını hafifletir, rahatlama sağlar. • Acı oluşu nedeniyle sindirim sistemini uyarır, sindirim işlemini kolaylaştırır. • Mide ve bağırsak gazlarım söktürür. Diyarenin iyileştirilmesinde yararlı olur. • Bedeni güçlendirici bir toniktir. Nekahat halindeki hastalara iyi gelir. • Emzikli (süt veren) annelerde süt gelişini...
Yine okullar açılsa, ama her şey tersine işlese... Mesela Perşembe sabahı çocuklarımız değil de anne babalar okula başlasaydı... Hayal edin: Ellerinde beslenme çantaları, üzerlerinde önlükleriyle ana-babaların okul yoluna düşmelerini bir hayal edin lütfen... Okulda öğrendikleriyle hayat arasındaki çelişkiyi böyle bir eğitim sürecinden sonra belki iyice kavrarlar da, çocuklarının eğitim boşluklarını evde tamamlamaya çalışırlar... Aksi...
AİLE eğitimi sırasında çocuk, anne babanın sözlerinden çok davranışlarından etkilenir. Onları taklit ederek sosyal davranışlar kazanır. Anne baba çocuğa ahlâki davranışlar kazandırmak için her gün pek çok şey söyler, nasihatler eder. Eğer anne baba bu sözleri ve nasihatleri günlük hayatında yaşamıyorsa, çocuğun öğrendikleri bilgi düzeyinden öteye geçmez. Çocuklar aile büyüklerinden...
Sayfa başına git