Baldaki şifa
BALDAKİ ŞİFA
Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. (Nahl Suresi, 68-69)
Yapılan klinik gözlemler ve deneysel araştırmalar sonucunda, balın antibakteriyel ve antienflamatuar özelliklere sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bal, yaralardaki enfeksiyonun ve bu bölgedeki ölü hücrelerin ağrısız olarak temizlenmesinde ve yeni dokuların gelişmesinde son derece etkilidir. Balın ilaç olarak kullanılışından en eski tarihi yazıtlarda dahi bahsedilmektedir. Günümüzde de bilim adamları ve doktorlar balın yaraların tedavisindeki etkisini yeniden keşfetmektedirler.
20 yıldır bal araştırmasının öncülüğünü yapan ve Yeni Zelanda’daki Waikato Üniversitesi’nde biyokimya profesörü olan Dr. Peter Molan, balın antimikrobik özellikleri konusunda bir uzman olarak şöyle dejmektedir: “Gelişigüzel yapılan denemeler balın yanık yaralarındaki enfeksiyonu kontrol etmede, hastanelerde çoğunlukla antibakteriyel merhem olarak kullanılan gümüş sülfadiazinden daha etkilidir ve yeni dokuların gelişimini harekete geçirmektedir.” 111
Bal, yukarıdaki ayetlerde vurgulandığı gibi, “insanlara şifa” olma özelliği taşımaktadır. Bilimde en ön sıraları alan ülkelerde, balın insan sağlığı açısından öneminden ötürü, arıcılık ve arı ürünleri artık başlı başına bir araştırma dalı olmuştur. Balın yararları genel hatlarıyla şöyle sıralanabilir:
Kolayca sindirilir: İçindeki şekerlerin bir başka cins şekere (fruktozun glikoza) dönüşebilme özelliği sayesinde bal, yüksek miktarda asit içermesine rağmen, en hassas mideler tarafından bile kolaylıkla sindirilir. Aynı zamanda bağırsakların ve böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
Süratle kana karışır; hızlı bir enerji kaynağıdır: Bal ılık suyla karıştırıldığında 7 dakika içinde kana karışır. İçerdiği serbest şekerlerden dolayı beynin çalışması kolaylaşır. Bal, fruktoz ve glikoz gibi basit şekerlerin doğal bir karışımıdır. Yapılan son araştırmalara göre, şekerlerin bu kendine has karışımı yorgunluğun giderilmesinde en etkili yöntemdir ve atletik performansı artırmaktadır.
Kan yapımına destek olur: Bal, kan yapımı için vücudun gereksinim duyduğu enerjinin önemli bir bölümünü karşılar. Ayrıca kanın temizlenmesine de yardımcı olur. Kan dolaşımını düzenleyici ve kolaylaştırıcı yönde etkisi vardır. Damar sertliğine karşı önemli bir koruyucudur.
Antimikrobiktir: Antimikrobik etmenler belirli bakterilerin, mayanın ve küfün büyümesine engel olur. Balın, bakterinin barınmasına olanak tanımayan özelliği “inhibine etki” olarak adlandırılır. Balın antimikrobik olmasını sağlayan pek çok sebep vardır. Bunların arasında, mikroorganizmaların, büyümek için ihtiyaç duydukları su miktarını sınırlayan yüksek şeker içeriği, yüksek asit oranı (düşük pH), bakterileri büyümeleri için ihtiyaç duydukları nitrojenden mahrum bırakan içeriği sayılabilir. Balda hidrojen peroksit bulunması ve balın içerdiği antioksidanlar da bakterinin çoğalmasına engel olur.
Antioksidandır: Antioksidandır: Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin özellikle antioksidan tüketmesi gerekir. Antioksidanlar, hücrelerde normal metabolizmanın zararlı yan ürünlerini temizleyen bileşenlerdir. Bunlar gıdaların bozulmasına yol açan ve birçok kronik hastalığa sebep olan yıkıcı kimyasal tepkimeleri yavaşlatabilen element4elerdir. Uzmanlar antioksidan bakımından zengin besinlerin kalp hastalıkları ve kanser gibi hastalıkları önleyebileceğine inanmaktadırlar. Balın içeriğinde de güçlü antioksidanlar mevcuttur: Pinocembrin, pinobaxin, chrisin ve galagin. Bunlardan pinocembrin, yalnızca balda bulunan bir antioksidandır. 112
Vitamin ve mineral deposudur: Bal, fruktoz ve glikoz gibi şekerlerin yanı sıra magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi mineralleri de içerir. Nektar ve polen kaynaklarının niteliklerine göre değişmekle birlikte, balda B1, B2, C, B6, B5 ve B3 vitaminleri bulunmaktadır. Ayrıca bakır, iyot, demir ve çinko da az miktarlarda bulunur.
Yaraların tedavisinde kullanılır:
– Yaraların tedavisinde kullanıldığında, balın havadan nem çekebilme özelliği, iyileşmeyi hızlandırarak yara izi kalmasını önler. Çünkü bal, yaranın üzerini kaplayan yeni deriyi oluşturan epitel hücrelerin büyümesini hızlandırır. Böylece büyük yaralarda bile bal kullanıldığında doku nakli yapılması ihtiyacı ortadan kalkar.
– Bal, iyileşme sürecine dahil olan dokuları yeniden büyümeleri için uyarır. Yeni kılcal damarların oluşumunu hızlandırarak, derinin daha derindeki bağ dokusunun yerini alan fibroblastların büyümesini teşvik eder ve iyileşmenin gücünü artıran kolajen liflerinin üretimini hızlandırır.
– Balın, yaranın etrafındaki şişkinliği azaltan antienflamatuar bir etkisi vardır. Bu, kan dolaşımını artırır; böylece iyileşme süreci hızlanmış olur ve hissedilen acı azalır.
– Bal, yaranın altındaki dokulara yapışmaz; bu nedenle pansuman sırasında yeni oluşan dokuların yırtılması ve acı söz konusu olmaz.
– Radyasyon tedavisi uygulanan kanserli hastaların vücutlarında oluşan yara ve ülserlerin tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır.
– Ayrıca balın daha evvel belirttiğimiz antimikrobik etkisinden ötürü, bal enfeksiyon oluşmasını önleyen koruyucu bir engel oluşturur. Mevcut enfeksiyonu da yaralardan hızla temizler. Bakterilerin antibiyotik dirençli özelliklerine karşı bile etkilidir. Antiseptiklerin ve antibiyotiklerin tersine, yaradaki dokuların üzerinde olumsuz etkiler oluşmaz.113
Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi bal, “şifa” yönü son derece güçlü bir besindir. Kuşkusuz bu da, sonsuz kudret sahibi Allah’ın indirmiş olduğu Kuran’ın mucizelerinden biridir. – Bal soğuk suyla karıştırılıp içilirse ishali durdurur, sıcak veya ılık suyla karıştırılıp içilirse kuvvetli müshil olur.
– Bal sıcak içildiği zaman 7, soğuk içildiği zaman 20 dakikada kana karışır. İhtiva ettiği serbest şekerlerden dolayı beynin çalışması kolaylaşır. Düşünceye mükemmellik kazandırır.
– Bal, mikrop öldürücü (antimikrobiyal) özelliğe sahiptir. Bu da baldaki glukooaksidaz enziminin varlığına bağlıdır. Balı orta ve yüksek sıcaklıkta ısıtmakla bu enzimin faaliyeti azalacağından mikrop öldürücü özelliği de yok olur. Ayrıca baldaki inhibin adı verilen bir madde de balın mikrop öldürücü özelliğini artırır. Bu madde zararlı bakterilerin su kaybedip kuruyarak ölmelerini sağlar. Bu özelliği sebebiyle bal, göz ağrılarını gidermek için de kullanılır.
– Zengin bir gıda olan bal, bebek ve çocuk beslenmesinde önemli rol oynar. Beslenmeden doğan bazı eksiklikler, çocuklarda ve hatta büyüklerde bile kemikle ilgili hastalıkların tedavisi için çok faydalıdır. Altını ıslatan çocuklara 1-2 ay devamlı bal yedirildiğinde, çocukların büyük çoğunluğunun bu huylarından vazgeçtiği tespit edilmiştir. Çünkü balın sinirler üzerine olumlu etkileri vardır. Sinir bozukluğundan yakınan uykusuz kişiler bal yiyerek rahatlayabilirler; Çünkü bal, uyumalarına yardımcı olmaktadır. Bal, kalp çarpıntısından ve yüksek tansiyondan şikayetçi olanlar içinde son derece faydalıdır.
– Bal asidoz meydana getirmez; çabuk sindirimi yüzünden alkolik fermantasyona uğramaz. Muhtevasındaki serbest asitler dolayısıyla yağın hazmını kolaylaştırır, anne ve inek sütünün demir eksikliğini tamamlar, iştah açar ve bağırsaklara has hareketleri artırarak rahatlık sağlar.
– Bal, taze kan yapımı için gereken enerji temin deposu olarak kansızlar için kan yapımını hızlandırıp kan ihtiyacını giderir. Kanın temizlenmesine yardımcı olur, kan dolaşımını hem düzenler hem de kolaylaştırır (damarlardaki sinirlere olumlu etki özelliği) ve damar sertliğine olumlu etki yapar.
– Çocuklarda kusma, öksürük, bronşit gibi hastalıklarda bal, kaynatılmış arpa suyuyla karıştırılıp içilirse, hastalık tedavi edilmiş olur.
– Bal sabah ve akşam devamlı yenirse sarılığın çok kısa zamanda tedavisine yardımcı olur.
– Süte bol miktarda bal karıştırılıp içilirse tenya (şerit) parazitini düşürdüğü tesbit edilmiştir.
– Bir miktar tuzla karıştırılıp devamlı içilirse balgam söktürür.
– Bal karın ağrılarını keser, mideye ferahlık verir. Mide ve bağırsaktaki yaraları tedavi eder. Ülserli hastalarda 4 kg. balı 1 haftada yiyen ve buna 1 ay devam eden 100 hastadan 97’sinde ülserden kesin eser kalmadığı görülmüştür.
– Çabuk enerjiye dönüşen hazır gıda maddesi olması özelliğiyle yüzme, dağcılık, atletizm, basketbol, futbol, bisiklet yarışı, buz pateni, kayak, güreş gibi sporlarla meşgul olan kimselere enerji vermek ve yorgunluklarını hafifletmek için sade veya portakal suyuna karıştırılarak kullanılmalıdır.
Mübarek Gıda
Bal, Kur’ân-ı Kerim’de zikredilen gıdadır:
“O arıların karınlarından renkleri muhtelif bal çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Doğrusu bunda da düşünecek bir topluluk için büyük bir alamet vardır.”
Peygamberimiz de çeşitli hadislerinde balı şifa olarak tavsiye etmiştir.
Sinirleri yatıştırır, idrar söktürür, bağırsakları yumuşatır, solucanları döker, zihnen çalışanlara faydalıdır. Kanseri, özellikle mide, safra kesesi, prostat ve akciğer kanserini önleyici etkiye sahiptir.
Henüz yorum yapılmamış.