Kız babası olmak/Sevim Arslan

………………………
Deniz kıyısındayım. Hemen yanımda sular oynaşıyor…
Mavi gri bir deniz…Karşımda Adalar…
Denizin kokusu…İçime çekiyorum. Sakin, sessiz…
Deniz, yıllar öncesinde olduğu gibi…
Yıllar geçmemiş gibi…
Sanki hâlâ çocukmuşum gibi…
Çanakkale’nin denizi…
Mavinin her tonu vardır onda.
Dipte kumlar ışıl ışıldır.
Motorla uzak uzak gidilen koylar hatırlıyorum.
Sonunda varılan kıyılar…Dalgalar…Güneş…
Babam, omuzlarımdan hafifçe bastırarak, beni; denizin, o cam göbeği suların içine daldırıyor.
Balık ve yosun kokan köpüklü sular, ağzıma, burnuma doluyor.
Kıvırcık saçlarım kabarcıklar içinde dalgalanıyor.
Genzimde tuzlu sular ve korku…
Sanki suyun yüzüne hiç çıkamayacakmışım gibi…
-Hadi yüz, korkma!
Denizle verdiğim çocukça mücadele…Ve omuzlarımda babamın elleri…
-Sana, yüzmeyi ben öğretmeliyim. Sudan, denizden korkmamayı…
Yüzmeyi babamdan öğrendim.
Yıllarca, çok iyi yüzebildiğim için, arkadaşlarımın içinde gururla dolaştım…
Tuz, iyot, balık ve yosun kokan denize bakıyorum.
Babamdan ne çok şey öğrendiğimi düşünüyorum.
-Sana taş atana, sen ekmek at!
Gözyaşlarını da ondan öğrendim.
Şarkılar söylemenin, şiirler okumanın, hayatın zorluklarını aşmakta nasıl kolaylaştırıcı bir şey olduğunu da…
Ömür boyu; saygıyla, sevgiyle, aşkla bir tek kadın nasıl sevilir?
Babam; annemin gözlerinin içine bakarken, gördüm, onu da. Tanık oldum…
Gülmeleri…
Mutluluk oyunlarını…
Merhamet duygusunu…
Her türlü sıkıntının içinde; denize, gökyüzüne, dağlara, çiçeklere, kuşlara, sokaklara, evlere bakarak sadece elimizdekilerle yetinerek mutlu olmayı…
Yaşama sevincini, hep ondan öğrendim.
Kedileri de birlikte sevdik.
Yalnız ve mutsuz sokak kedilerini birlikte eve taşıdık birer birer.
“Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim öldü…
Kör oldum.”
Kadınlar; sevdikleri, âşık oldukları erkekte, her zaman biraz babalarını ararlar.
Gizli gizli, hep ona duydukları güveni…
Onun şefkatini…
Her erkek, bu yüzden biraz baba ve her kadın da bu yüzden biraz kız çocuğudur.
Deniz kıyısındayım.
Denizin sesi, kokusu, çocukluğum…
Babam…
Her erkek baba olmalı…
Ama mutlaka kız babası…
Hayatı öğretmek zorunda olduğu bir kız çocuğunun babası olmalı her erkek…
Ve kız çocuklarına, her erkeğin asla bir babanın yerini tutamayacağını anlatmalı.
Yalnızlıkları, ayrılıkları, ihanetleri, hep güvenmenin yanlışlığını…
Ne olursa olsun yaşanacak bir hayatın olduğunu…
Zorlukları, şükürleri, sevmeleri….
Şefkat duygusuyla büyüyen aşkları…
Şarkıları, şiirleri ve duaları….
Henüz yorum yapılmamış.