Elveda ramazan
Ramazanın ikinci yarısı yokuş aşağı
Çabuk geçiyor.
Bayram gelecek…
İftara birkaç saat kala alışveriş yapmak veya yemek muhabbetine dalmak ne kadar keyifliyse…
İftar sofrasında ezanı beklemek ne kadar muhteşem bir kavuşma heyecanı barındırıyorsa…
Bayramın ilk günü kahvaltı sofrası da, sofraların en manidarı, en lezzetlisi, en neşelisidir…
Oruç tutmayanlara ve tutamayanlara sırf bu yüzden acıyorum…
Mahrum kalıyorlar…
Dünyanın en şahane duygularından mahrum kalıyorlar…
***
Neyse konumuza dönelim…
Ramazan bitiyor…
Bayramı yaşayacağız…
Önünde ve sonunda birkaç gün daha tatil sayılacak günle beraber, manevi bir sevinç içinde ziyaret, dinlenme ve eğlenme günleri…
Adı üstünde; Bayram…
***
Bayram da geçecek…
Ramazandan çok daha çabuk üstelik…
Sonra sağa sola bakarken…
Bugün yarın derken…
Kurban Bayramını yaşayacağız…
Başka bir telaş… Başka bir heyecan…
***
Gündelik koşuşturma hep var… Faturalar ödenecek… Evin şurası, burası… Arabanın bilmem neresi… Yapacak iş çok…
Kış dört-beş yıldır çetin geçiyor…
İklimler değişiyor…
Araya sömestr tatili girer…
Kış yorgunluğu ile bahar özlemi at başıdır…
***
Bir şeyler biter hep…
Ramazan biter…
Ramazanı yaşarken bayramı düşünürüz…
Bayram biter…
Diğerini düşünürüz…
Kışı yaşarken baharı düşünürüz…
Bir şeylerin bitmesini beklerken, hep sonrakindedir gözümüz…
***
Bu hengâmede, geçen ve biten hayattır…
Ama beklediğimizin adını koymaya cesaret edemeyiz; ölümün…
***
Elveda Ramazan, elveda hayat…
Murat Başaran
Henüz yorum yapılmamış.