El Değmeden Yaşamak

El Değmeden Yaşamak
29 Eylül 2012 tarihinde eklendi, 1.946 kez okundu.

TRT Haber´de ´´Son Değirmenler´´ isimli belgeseli izliyoruz. Yaşlı, beli bükük insanların, eskimiş değirmenleri ayakta tutma mücadeleleri gerçekten izlenmeye değer.

Düşünüyorum da, eskiden ne güzelmiş herşey. Emek harcanarak, besmele çekilerek toplanan buğdaylar, alın teriyle çekiliyormuş değirmenlerde. Artık kalmadı böyle değirmenler, bir dahaki nesile asla geçmeyecek. Çocuklarımız değirmenin ne demek olduğunu, nasıl çalıştığını bilmeyecek bile.

 

Şimdi herşey fabrikasyon. Modern toplum ´´ El değmeden üretilmiştir´´ sloganıyla girdi hayatımıza. Üstün teknoloji sulama sistemiyle sulanan, modern makinalarla kesilip biçilen, el değmeden fabrikalarda un haline gelen ürünleri yiyip içiyoruz. El değmeden tavuklar yetişiyor, el değmeden kesiliyor. El değmeden paketleniyor..

El değmeden üretim modern çağın en büyük mahareti. El değmeden üretilen ürünler yine modern çağın ürettiği ´´Anne eli değmiş gibi´´ sloganıyla pazarlanıyor piyasaya. El değmeden üretilen ama el değmiş gibi lezzeti olduğu söylenilen ürünleri yiyip içmekteyiz.

Sevgisiz büyütülen ürünler, sevgisiz yetişen tavuklar, mutsuz yumurtalar..

Ve nihayet artık el değmeden büyüyen çocuklar.

Ellerimiz neler yapıyor da, bu kadar lüzum eden şeylerden ellerimizi çekmişiz?

 

´´ Elinin hamuruyla ´´ tabiri de tarihe karışacak artık. Çünkü artık çocuklarımız hamur yoğurma makinelerinde el değmeden, sevgisiz hamurlar yoğuracaklar..

 

Keşke hayatın tüm güzelliklerine değse ellerimiz. Tüm hayatı okşasa. Elle mayalanmış yoğurtları yediğimiz dönemlere tekrar dönebilsek, çocuklarımızın başlarını okşasa ellerimiz, ellerimiz sevgi dağıtsa, emek verse, tuşlardan başka şeylere de dokunabilse.. Hiç okşanmamış hayatlara dokunsa mesela..

 

Biraz daha emek harcayarak ´´Tek kullanımlık hayat´´ ı biraz öteleyebilsek keşke..

 

Olur mu ki ?

Hilal Kantarcı

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git