"gençlik" ile Etiketlenen Konular

Berke Can Güneş Burada! Büklüm Ayaz Burada! Orçun Demir Burada! Yalın korkmaz Burada! İdil Lara Canayakın Burada! Fatih Sultan Mehmet Yok! Bu yoklama kağıdını bugün Galata Köprüsü’nden denizin saçlarına bıraktım.Bir balıkçının gülümseyerek küreğiyle kurtardığı tek isimdi Fatih Sultan Mehmet. İstanbul’un sokaklarına, sınıflarına, cafe önlerinde çiğ kahkahalar atarak boşluğa düşenlerin mekanlarına, gazeteleri günlük fallarını öğrenmek için lime lime eden aklı sarışınların ve fikri kararmışların...
Gençliğe Hitabe Devlet ve milletinin 7 asırlık hayatında dört devre... Birincisi iki buçuk asır... Aşk, vecd, fetih ve hakimiyet... İkincisi üç asır... Kaba softa ve ham yobaz elinde sefalet ve hezimet... Üçüncüsü bir asır... Allahın, Kur'ân'ında 'belhüm adal-hayvandan aşağı' dediği cüce taklitçilere ve batı dünyasına esaret... Ya dördüncüsü? .... Son yarım...
İnsanın hastalandığında şifa için sebeplere müracaat etmesi, bu çerçevede doktora gitmesi, doktorun tavsiyelerine uyması, verdiği ilâçları kullanması, hastalığın hikmetlerini kavrayarak sabretmesi ve şifayı yalnız Allah’tan beklemesi; sağlıklı günlerinde ise sıhhat ve âfiyetini gözetmesi ve sıhhatini bozmamaya dikkat göstermesi hiç şüphesiz şifa için önemli birer fiilî duâ niteliği taşır. Şifa için...
İNSANIN kendini değerli hissetmesi, aile ve iş hayatında başarılı olması ve içinde yaşadığı toplumla iyi geçinmesi ruh sağlığı ile yakından ilgilidir. Ruh sağlığının temeli çocuklukta atılır. Çoğu anne babalar çocukların beden sağlığı ile ilgilendikleri kadar ruh sağlığıyla ilgilenmezler. Elbette bunu bilerek yapmazlar. Çünkü beden sağlığının bozulduğunu ateşinin yükselmesinden ve şikayetlerinden...
Murat Başaran Geçmişe döndüm… Yaşayıp –veya yaşadığımı zannedip- “hatıralar” bodrumuna kaldırdığım günlere ve o günlerin geçtiği mekanlara… İzbe sokaklar, ağır akşamüstleri, yorgun rüzgarlar… Tozlanmış, solmuş, sessiz ve iğreti… Yaşanmış günler ve mekanlar… *** İşte saklambaç oyunlarında bulutları bile çınlattığımız sokak… Mavi gökyüzünün altında, güneşin sıcaklığında, çığlık çığlığa koşturduğumuz… Ana kucağım; çocukluk sokağım… Ama şimdi boş… Şimdi karanlık… Şimdi kaskatı… *** İşte lise… Şairdim ve şairdik… Gençtik… Her...
Ben gencim, bana bir şeyler oluyor. Boyum büyüyor, gelişiyorum, boyumun büyüdüğü tepeden bakınca her şey değişik görünüyor. Kabıma sığmamaya başladım. Duygularım boyumdan da hızlı büyüyor, dur durak bilmeden koşuyor ve daldan dala konuyor.“Babam annem çok cahil, kimse bir şey bilmiyor ve ben aslında çok şey biliyorum oysa kimse beni dinlemiyor...
Sayfa başına git