Çocuk sahibi olmak istemeyenler okumalısınız..

Çocuk sahibi olmak istemeyenler okumalısınız..
8 Eylül 2009 tarihinde eklendi, 4.901 kez okundu.

1. Herkesin çocuğu var
Siz hariç… Çocuk sahibi olmak için en iyi bahane kabul edin ki bu! Sokağa adım attığınız andan itibaren artık sadece bebek arabalarını görüyor, annesinin elinden tutan ve o sırada bıcır bıcır bir şeyler anlatan çocuklara hayranlıkla ve iç geçirerek bakıyorsanız zaman çoktan gelmiş. Hele hele bir şeker için kendini yere atanlara, çamurların içinde zıplayanlara falan da geniş bir gülümsemeyle bakıyorsanız, tam yolda sessiz sakin yürürken kafanıza isabet eden futbol topuna bile kızmıyorsanız; tamamdır, siz olmuşsunuz.

2. Daha fazla dondurma
Sadece dondurma değil tabii. Çocuk sahibi olunca ne kadar ıvır zıvır yiyecek varsa hepsinden daha fazla yeme şansınız olacak. Ama bunların içinde bir numara olan elbette dondurma. Çünkü bütün çocukların gözdesi o. Başta çikolatalı olmak üzere, ‘sade’ ve çilekli denilen türlerine özel bir düşkünlükleri vardır. Tabii siz dondurma almaya gittiğinizde kendiniz için olanlarından almak isteyebilirsiniz, o başka… Yalnızca küçük meleğiniz için de, onun sevdiklerinden bir parça almayı unutmayın, yeter…

3. Uyanık kalmayı seviyorsun
E, çok iyi o zaman. Çünkü bebeğiniz doğduğunda geceyle gündüzün arasındaki farkı maalesef bilmiyor olarak doğacak. Bu da demektir ki, sebepli sebepsiz uyuyacak, canı isterse uyanacak, biraz meme emecek, derken efendim tekrar uyuyacak. Bu da paşa gönlü ne zaman isterse o zaman olacak…

4. Monopolde birini yenebilirsin
Şimdi monopolün keyfini çıkarma zamanı. Alın size çocuk sahibi olmak için bir bahane daha. O minik eller zarları her yere atıp da bulamadığında ve siz eğilip zarları bir dakikada bulduğunuzda keyifle gülümsüyor olacaksınız…

5.
Bebekler  ‘boş bir levha’ (tabular asa) olarak doğuyorlar. Sıfıra sıfır, elde var sıfır… Bir meme emmeyi biliyorlar, bir de ağlamayı. Onu da bildiklerinden değil, içgüdüsel olmayan şeyleri de öğretmeni bekliyorlar. Levha boş evet, yavaş yavaş yazılacak üstüne, yavaş yavaş çizilecek. Levha dolacak… On beş yaşına geldiğinde seni iplemiyor olacak, arkadaşlarının söylediklerini daha doğru bulacak, evet, ama o güne kadar ne öğretirsen senden öğrenecek, ne diyorsan o olacak!

6.tıpkı sen
Ruhunun bir daha ete kemeğe büründüğünde… olabilir böyle bir şey diyorsun, ama tabii bunu kanıtlayabilecek bir durumda değilsin. Olsun, bir çocuğun olacak.  Senden parçalar taşıyor, senin içinden çıktı,  , tamamen sana ait bir şey. Ellerine bakıyorsun, parmaklarına, aynı sen…

7. Yüzlerce yeni oyuncak…
Şaka değil, ciddi. Öyle “Ben ouncağı bu yaştan sonra ne yapayım, deli miyim?” havalarına girmeyelim lütfen. Önce bir çocuğumuz olmasını bekleyelim… Doğmadan önce ilk alışverişlerde bezdi, pişik kremiydi falan alırken zaten eliniz çıngıraklara gitti. Şöyle bir salladınız, aman yahu, ne şeker bir şey dediniz, inkar etmeyin…

8. Sabrını test etmek
Bir tümceyi onlarca kez yinelemeye hazır mısınız? Anlamsız bir tümceyi hem de… “Ağzındakileri püskürtmeyi bırak tatlım, bir tanem püskürtme ağzındakileri, bak püskürtme dedim. Üstün başın kirleniyor. Hâlâ püskürtüyorsun… Sen püskürttükçe masa örtüsü de berbat oluyor… Hem gülüp hem de ağzındakileri püskürtmeye devam edersen boğazına bir şey kaçabilir… Kime diyorum? Püskürtme evladım, bak şimdi çok kızacağım. Vallahi kızdım bak. Yeter artık ama son ver püskürtmeye…”

9. Birileri esprilerine gülsün
Şimdi birini güldürebilme sırası sizde. Komik olmasanız bile bu olacak. Siz ne yaparsanız yapın, gülecek, karnını tutacak, hıçkırıklara boğulacak, gözünden yaşlar gelecek… Hayat bir çocukla daha güzel. Onu güldürebildiğiniz an bunu daha iyi anlayacaksınız…

10. ‘Seni seviyorum’ diyen biri
Siz istemeseniz de gün gelecek, sizi kadar çok sevdiğini söyleyip duracak. Hem de durup duruken… Mesela onun için patates kızartırken, banyo yaptırırken, tırnaklarını keserken, en sevdiği filmi izlemesine izin verdiğiniz an, binsin diye arabanın kapısını açarken… Koşulsuzca birini sevmek ve aynı oranda sevilmek için çocuk yapınız. Kesinlikle yapınız…

11. Çalar saate artık gerek yok… Dakik olmayı öğreneceksiniz…
12. Daha önce görmediğin bütün ormanlar ve parklar seni bekliyor…
13. Ne söylesen inanan biri var!
14. ‘Sevdiğin insandan çocuk sahibi olmak’ diye bir klişe…
15. Dünyaya bir canlı getirmenin dayanılmaz hafifliği, üreme içgüdüsü…
16. Aile olmak buymuş, gerisi boşmuş!
17. Onlarca yeni hobin olabilir…
18. Masumiyetin gerçek anlamının keşfi.
19. Kimseyi bu kadar sevemezsin…
20. İleride sana bakacak biri olacak. Yalnız ölmeyeceksin…
21. Her gün sağlıklı beslenmek istiyorsun…
22. Gıdıklamak ve gıdıklanmak rutin faaliyet…
23. Islak ıslak öpülmek hoşuna gidiyor…
24. Hayat sürekli bir parti ve aksiyon halinde geçsin istiyorsun…
25. Yeni arkadaşlar edinmeye ihtiyacın var…
26. Arkadaşlarınla konuşurken konu sıkıntısına paydos…
27. Bir bebeğin kokusu nasıldır, o minik ayaklar kaç kere öpülebilir?
28. Yeniden çocuk olmak…
29. Siz de torun sahibi olabilirsiniz…
30. İlk konuştuğu, yürüdüğü, ‘anne’, ‘baba’ diyeceği an…
31. Sürekli fotoğrafını çekecek yeni bir şeye sahip olmak istiyorsun…
32. Harcanacak para…
33. Bir konunun uzmanı olmak istiyorsunuz…
34. Eşiniz çocuk istiyor…
35. Kalabalık sofralar arzuluyorsunuz…
36. Düzenden, tertipten hoşlanmıyorsunuz…
37. Kendinize dünyanın en güzel armağanını vermek istiyorsunuz…
38. Teknolojiye ayak uydurup blog sahibi oldunuz ama yazacak bir şey bulamıyorsunuz…
39. Yeni bir hayat…
40. Son madde son söz: Çocuklara evet!

Etiketler:

Çocuk sahibi olmak istemeyenler okumalısınız.. Konusuna 16 Yorum Yapıldı
  1. Ahmet Taşdemir diyor ki:

    muhteşem bir yazı , muhteşem…

  2. pofu diyor ki:

    İyi ki çocuğum yok ve yapmaya da hiç niyetim yok!

    Kabus tarifi bunlar..

    1. Candan diyor ki:

      Kesinlikle:)

    2. Sırma Oya Tekvar diyor ki:

      ay aynen. okuyunca içim daraldı. kafama top çarpsa öfkeden kendimi kaybedebilirim. ne anlayışı! ayrıca tertip ve düzenim bozulunca da kafayı yiyorum.

  3. rumma diyor ki:

    Kucağınıza almadan anlayamazsınız bu mutluluğu…:)

  4. Cahide diyor ki:

    Canım bu konuyu görünce, yazmadan geçemedim. Ben bu konu üstüne kitap bile yazarım :)

    Hâlâ hamile birini görünce gülümseyebiliyorsam gerçekten çocuk sahibi olmak çok güzel birşey! Küçükken oyuncağın, büyüyünce arkadaşın daha ne olsun! Elhamdulillah-i Rabbil Alemin..

    1. rumma diyor ki:

      Kesinlikle canım…:)

  5. hayatcemresi diyor ki:

    İnsanların dilindeki en büyük yalan

    "çocuk yapmak"

    biz bir kıl'ı tırnağı,hatta bir zerreyi yapmaktan acizken,çocuk gibi muhteşem bir varlığı nasıl yapabiliriz?

    Rabbimin dilemesi ile,vesile olmaktan başka ne yapabiliriz?

  6. plnarhan diyor ki:

    asla istemiyorum. deli gibi isteyenlere sözüm, lafım yok. keşke istemeyenlere de söz, laf olmasa.

  7. Swad diyor ki:

    Annem, “Yaşın geçiyor, bir de senin yavrunu görmek hakkım değil mi?” diyor. Ablam yeğenime kuzen bekliyor. İnsanlar aileme “Hani bebek yok mu?” diye soruyorlar biliyorum. Belki dedikoducu komşularım bile “Aaa kaç sene oldu niye çocuk yapmıyor, belki de olmuyordur, belki de mutlu değillerdir bla bla bla” diye 5 çaylarına konu yapıyordur. Hatta patronum bile geçen gün eşime “Çocuk düşünüyor musunuz?” diye tereddütle sormuş . Öyle ya maazallah hamile kalırsam, burada çalışamayacağımı, işlerin birden düzeninin bozulacağını biliyor. Yani kimisi çocuk yapmıyorum diye üzülüyor, kimi yapacağım diye korkuyor, kimi de pembe dizi keyfinde gelişmeleri bekliyor. Peki ben ne istiyorum? Ben istemiyorum! Sadece toplum baskısı yüzünden isteyecek gibi oluyorum ama ben, kendim, iç sesim, duygum, artık ismi her neyse istemiyor! Bu birçok işveren için olumlu bir durum! Aile bireyleri, dostlar çevresi içinse üzücü! Ama ne yapayım, örneğin SEN ne kadar çocuğun olsun istiyorsan ben de o duygunun tam tersini yaşıyorum! Ben zaten çocuk düşünerek evlenemdim ki. Ben eşimi gerçekten çok sevdiğim için, hep onun yanında olmak istediğim için evlendim. Çocuk yapıp yapmamak benim ona olan sevgimin bir ıspatı olamaz ki! İlerde bana baksın diye de çocuk yapmam. Aklım olursa kendime bakarım, olmazsa yatırırlar bir huzurevine. Zaten dünya telaşları artıyor, kim anasına-babasına bakabilecek ileride? Soyumun devam etmesi gibi bir kaygım da yok. Bir tane daha benden olmayıversin şu dünyada. Sanki şimdiki “ben”in kıymetini anladı da bir tane daha mı istiyor dünya? Ben küçükken de oyuncak bebekle oynamazdım ki, Barbie bebeklerim vardı onlarca, sadece onlarla oynardım. En sevmediğim görüntü hamile kadın görüntüsüdür. Kameraman Cevat kelle gibi puset, sırt çantası, oyuncak torbası, bez vs şeklinde gezmek de benim hayalim değil. Uykumu alamadığım zaman başım çok ağrıyor ve sinirli oluyorum. Zaten yeterince kilom var, daha fazla kilo almak istemiyorum. Kazandığım parayı kendime harcamak istiyorum. Benden sonra kimseye mal mülk miras bırakmak umrumda değil! Bugün gencim, bugün yaşıyorum, ne kadar yaşayacağım belli değil ve olanı bugün kullanmak istiyorum. Daha eşimle doğru dürüst bir tatil yapmışlığımız yok. Onunla tatile çıkmak istiyorum. Yurtdışını gördüm ama bir kez de sevdiğim adamla yeni dünyalar görmek istiyorum. Yakışırken giymek, yiyebilirken yemek istiyorum. (Sonra kolestrol vs çıkar belli mi olur). Yıllarca çalışıp, başararak elde ettiğim diplomalarım, sertifikalarım, eğitimlerimi bir kenara bırakıp , iş hayatından çekilip (işteki gerizekalılarla bile uğraşmayı özleyeceğime eminim!), evde oturup çocuk peşinde koşmak istemiyorum! Tamam yeğenim benim herşeyim, ona dünyaları veririm ama kendim oturup da çocuk bakmak istemiyorum (teyzelik “çocuk” egom için yeterli oluyor). Yolda bebek görünce içim erimiyor, çocuklu kadınlara imrenmiyorum. Hatta hayatlarının merkezinde sadece çocukları olan, çocuğunun yediğini,içtiğini, sıçtığını, hastalığını anlatan, başka bir mevzusu olmayan kadınlarla arkadaşlık etmekten, aynı ortamda bulunmaktan bile keyif almıyorum! Çocuk sevmiyor değilim. Herşeyden önce ben öğretmen kökenli biriyim. Çocuk-ergenlik psikolojisini, gelişme, öğrenme psikolojilerini, Pavlov’un köpeklerini ,Freudları, Ericsonlar’ı, Kohlbergler’i, yemiş yutmuş, gayet de bilinçli bir bayanım ( o kadar yutmaya, kpss’yi kazanamadım o ayrı mesele!). Yani çocuğun dilinden anlarım, öğrencilerimi çok seviyordum, hala da görüştüklerim var ama kendi çocuğunu dünyaya getimek ve bir ömür boyu onun peşinden koşmak, o ayrı bir şey! Onu istemiyorum. Birgün bu tükürdüğüm yazıyı geri yutar mıyım bilemiyorum ama şu 32 yıllık ömrümde bana hiç uğramayan bir duygu çocuk sahibi olma isteği!

    Lütfen artık anlayın, hayatta doğum ve ölümden başka kural yok! Herkes doğacak ve ölecek ama arada yaşananlar herkesin kendine özgü olacak. Arkadaşın evlendi diye evlenmek zorunda değilsin, birileri anne oluyor diye sen de olmak zorunda değilsin, birileri 2.ye hamile diye sen de hemen 2. Ye çalışmak zorunda değilsin! Hayatı kalıplara koymaya çalışmaktan ve kalıba uymak istemeyenlere sanki anormal isteği varmış gibi davranmaktan vazgeçin.

    1. rumma diyor ki:

      Öncelikle çok açık yazmışsınız sağolun ben de sizin kadar açık olmaya çalışacağım .Madem yollarımız bir şekilde kesişmiş ve bu yorum bir nevi site sahibi olarak bana yazılmış ben de cevap yazmalıyım.Sizi kimsenin ikna edemeyeceğini düşünüyorum çok kararlısınız yazınızı okuyan herkes bu kanıya varır.Çok açık olacak ama bencilce düşünüyorsunuz .İyki anneniz ve onun annesi hatta onun annesi de sizin gibi düşünmemiş..Ukalalık olarak algılamayın ama bence bencil insanlar asla çocuk yaparak ona zulmetmemeli anaç yapıya sahip olmayan genetiği bozulmuş nesil yüzünden sevgisiz yetişen çocuklar çoğu zaman ortalıkta annane babanne yanında yetişmeye mahkum oluyor.Kim bilir ileri de eşinizde şu an beğendiğiniz eşiniz olmaktan çıkar size muhtaç bir hale gelir ve bu kafa yapısıyla onu da bırakır daha özgür olursunuz..Emekli olana kadar çalışır ve evinizde kedi köpek beslersiniz. Sonra dediğiniz gibi bir huzur evinde en ihtiyaç duyduğunuz anda göstermeye yüksündüğünüz sevgiden çok uzakta huzur içinde yaşamınızı sonlandırırsınız.Şunu da açıkça belirtmeliyim ki anne olmadığınız için asla bilemezsiniz.Aslında çocuk sahibi olmayarak kendinizi cezalandırıyor ve bu kutsal görevden mahrum ediyorsunuz.İnşallah annenizin sizden daha fedakar evlatları vardır da huzur evinde yaşlanmaz.İnanın anneye bakmak insan için bebek bakmaktan çok daha zor.. Şu an felç olsanız size bakacak olan fedakar kendisinden çok sizi düşünen annenizden başkası olmaz.Bir şeylerden feragat etmek insanlığın gereği esasen .Ayrıca bir bebeğe sahip olmadan yüzünü görmeden kokusunu duymadan bu düşünceler normal .Allah insana bebekle beraber öyle bir sevgi veriyor ki hiç bir şey zor gelmiyor tıpkı anne sütü gibi ne yaparsanız yapın anne olmadan süt olmaz..:)

      1. sweetdreams diyor ki:

        Mesajınızı hayretle okudum. Başkasının hayatı hakkında nasıl böyle tespitlere varabiliyorsunuz ya. Kimse kimseyi böyle yargılayamaz. Hiçbir kadın anne olmak zorunda değildir. İsteyenlere lafımız yok, aynı şeyi sizden de bekliyoruz. Bırakın ömür boyu sorumluluğu olan bir canlıyı dünyaya getirme kararı bizim elimizde olsun. Ayrıca anne olduktan sonra pişman olmayacağımızın garantisini de veremezsiniz. Geri dönülmez bir yol ve bakmak istemeyen bir anne olursa ne olacak? Kim bakacak o çocuğa istenmeyen evlat olmayı kim ister? Anne olmamayı seçmek bencillik değil, sadece bir seçimdir. Ömür boyu bir insanın sorumluluğunu ve dertlerini çekmek istememek kadar normal bir şey yok. Ayrıca hiç kimse neden istemediğini açıklamak zorunda da değil, o ayrı konu. Anlamanız için söyledim.

        1. rumma diyor ki:

          Öncelikle burada fikir beyan etmekten öte bir şey yapmıyoruz. Yargılamak kelimesi yanlış olur. Size seçiminizle beraber mutluluklar diliyoruz..

    2. Candan diyor ki:

      Ben bu konudaki toplum baskısından öylesine bıktım ki ben de hiç çocuk falan istemiyorum

  8. kpss0173 diyor ki:

    10 aylık bir kızım var beş yıllık evliyim rabbimin en güzel hediyesi o!çok pişmanım hemen çocuk istemediğim için bin şükür rabbim nasip etti isteyen herkese nasip etsin yüce yaradan gözyaşlarımı tutamıyorum şu an evlat deniz suyu gibiymiş ne içilir ne vazgeçilirmiş asla vazgeçemeyeceğin bir nimet o!!!!!!!!!!!!

  9. çocuk dürbünü diyor ki:

    15 aylık kızım var çok şükür. İnsan yeri geliyor her şeye pişman oluyor ama anne olduğu için asla pişmanlık duymuyor. Bu sözümü anneler anlar ve içinde biraz olsun merhamet kalmış olanlar. Çocuk istemeyenlere sözüm yok sadece toplum nasıl bu hale geldi ona üzülüyorum. İnsanoğlu canının parçasına yük diyor, sevdiğim adamla rahat bir hayat sürmek istiyorum diyor. Ya o sevdiğimiz adam kaza geçirse, felç olsa napıcaz? Bunun miadı doldu deyip, Yeni eş arayışına mı geçicez. İnsanlar sevdiğim adam şu bu diye kendini kandırmasın. İçinde bir damla merhamet kalmayanın sevgi, aşk dediği şey balon gibidir. Gün gelir o da söner gider. O kadar çok kuramlar şunlar bunlar ezbetlettiler ki bize okullarda, üniversitelerde; oysa bir Kuran okuyabilseydik tüm önyargılarımızı bir kenara bırakıp , işte o zaman aradığımız tüm soruların cevabını bulurduk. Kaybettiğimiz şefkat, merhamet damla damla yağardı içimize. …

Sayfa başına git